İzmir'in Konak ilçesine bağlı bir semt olan Alsancak, yıllar boyunca İzmir'in simgesi olmuş. Eski adı Punto olan semt, dünyaca ünlü birçok seyyah ve yazarın şiir ve eserlerinde yer almış. Victor Hugo, 1829 yılında yayınlanan "Les Orientales" isimli kitabındaki yer alan "La Captive" isimli şiirinde ünü batıya yayılan İzmir'i bir prensese benzetir.
DÜNYA EDEBİYATINA GİRDİ
Dünya edebiyatında silinmez izler bırakan şair Hugo, İzmir'e gelmemesine karşın kentin ününden efsaneli büyüsünden ve bir amazon kraliçesi tarafından kurulup isimlendirilmesinden etkilenmiş. Bahsettiği ise İzmir'in yoksul ve çöküntü halindeki mahalleleri değil, Alsancak sınırları içindeki Frenk Mahallesi. Bugün de hala Alsancak'ta Levantenler, Rumlar, Ermeniler ve diğer zengin Batılılar oturmakta. İzmir'in en ünlü semtlerinden biri olan Alsancak; İzmir Alsancak Stadı, Kordon, Kıbrıs Şehitleri, Mustafa Bey Caddesi, Alsancak Garı, Hocazade Camii, Gündoğdu Meydanı ve kiliseleri ile ünlü. Aynı zamanda Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin iki tarafında uzanan ve eski dönemlerden kalma yapılar, özgün mimarileriyle halen bir inci gibi diziliyor.
CUMBALI EVLER
Şiirlere, şarkılara konu olan İzmir'in ünlü Kordon'u, günün her saatinde cıvıl cıvıl, capcanlı bir mekan. Büyükşehir Belediyesi'nin gerçekleştirdiği rekreasyon düzenlemesi, yürürlüğe koyduğu "Kordon Yönetmeliği" ile bu alan, İzmir'in en önemli prestij alanı haline geldi. Temizlenmeye, rengi maviye dönmeye başlayan Körfez ile birlikte artık Kordonboyu daha bir yaşanılası oldu. İzmir'in en prestijli alışveriş ve eğlence merkezi olan Alsancak aynı zamanda İzmirlilerin buluşma noktası. Cumbalı evlerin restorasyonu ile değişen çehresi sayesinde Alsancak eğlenmek ve dinlenmek isteyenlerin de bir numaralı tercihi. Tarihi Alsancak Garı'ndan kalkan trenlerle Karşıyaka ve Buca'ya da ulaşmak mümkün.
Victor Hugo'nun kaleminden İzmir
Victor Hugo "Les Orientales" isimli kitabındaki yer alan "La Captive" isimli şiirde İzmir'i şu satırlarla anlatıyor: "İzmir, bir prensestir çok güzel küçük şapkasıyla. Mutlu ilkbaharlar durmaksızın onun çağrısına yanıt verir. Nasıl vazo içindeki çiçekler gülümserse, o da denizler arasından ışıldar. Hatta Arşipel'in yaratılışından çok daha tutkulu..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder